• BIST 10268.58
  • Altın 2419.191
  • Dolar 32.2363
  • Euro 34.7926
  • Ankara 20 °C
  • İstanbul 16 °C
  • İzmir 22 °C
  • Giresun 15 °C
  • ŞEBİNKARAHİSARLILAR YARDIMLAŞMA DERNEĞİN’DEN TERÖR OLAYLARINA KARŞI ÇOK SERT AÇIKLAMA
  • ORDU-GİRESUN HAVALİMANI TURİZMİ CANLANDIRDI
  • ALİ KARANCI YAZDI ‘’YAPBOZ DEĞİL, PLANLI PROJELİ’’
  • RAMAZAN’DA GÖNÜLLERE UZANACAK SICACIK EL ŞEBİNKARAHİSARLILAR YARDIMLAŞMA DERNEĞİ’NDEN
  • AK PARTİ GİRESUN’DA SEÇİM SONUÇLARINA İTİRAZ ETTİ

KALKINMA ÇALIŞTAYI ZORUNLULUĞU

Av.Hakan ÖZBAY

TÜRKİYE CUMHURİYETİMİZİN 100. YILINDA ŞEBİNKARAHİSAR

ŞEBİNKARAHİSAR’IMIZIN 2023 HEDEFLERİ ?

BÖLGESEL KALKINMA PLAN VE HEDEFLERİMİZ

KALKINMA ÇALIŞTAYI ZORUNLULUĞU

               Toplumlar, gelişmişlik düzeylerini yükseltmek için uzun süreli planlamalarla hedefler koyarak,  strateji ve yol haritaları belirleyerek hedeflerine çok daha kolaylıkla ulaşabilirler. Planlama ve bu planlar çerçevesinde hedefe dönük azimle çalışmak başarının anahtarlarındandır.

                1923 yılında , yani Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunun ilan edildiği tarihte , doğup büyüdüğümüz ve her birimizin maalesef büyük oranda geçim ve ekonomik nedenlerle göç etmek zorunda kaldığımız Şarki’i Karahisar, sonrasında Ulu Önder  Atatürk’ün 1924 ‘te tekrar verdiği isimle Şebinkarahisar’ımızın idari, ekonomik, sosyo-kültürel durumu ve şu an geldiğimiz nokta.? Şebinkarahisar’ın köklü geçmişini , tarihini , kültürel değerlerini, sosyo-ekonomik durumunu, yer altı ve yerüstü kaynaklarını,   endemik , organik ve yöresel ürün ve türlerini uzun uzadıya bu yazıya sığdırabilmek ve tahlil edebilmek çok güç. Ancak  güzel memleketimiz en az 3.000 yıllık tarihi geçmişinde  ilk kuruluş döneminden itibaren ile Osmanlı Devletinin kuruluşundan sona erdiği tarihe, 1923 ‘te Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşuna  kadar doğal olarak her zaman merkez olma vasfını sürdürmüş ve devam ettirmiştir. Cumhuriyetimizin kuruluş tarihini bir dönüm noktası olarak aldığımızda antik çağlardan itibaren bir idari ve kültürel merkez olan, İpek Yolu üzerindeki lokasyonu ile geçmişte Küçük  Mısır olarak tanımlanarak ticari önemi vurgulanan şehrimizi öncelikle sadece özelde Şebinkarahisar ve bağlı mahalle ve köyleri olarak değerlendirmemeliyiz. Bizler bu şehri her zaman 1923 öncesi ve sonrası  10 yıllık süreçte idari bütünlüğümüzün korunduğu dönemdeki kader birliğimiz olan eski ilçelerimizle, beldelerimizle birlikte düşünmek geçmişimizi unutmadan geleceğimizi birlikte planlamalıyız. Şebinkarahisar geçmişte Alucra, Koyulhisar, Mesudiye, Çamoluk, Suşehri, Gölova, Akıncılar ve beldelerimizle birlikte Şebinkarahisar olarak bir anlam kazanmışsa , gelecekte de Şebinkarahisar bu ilçelerimiz ve  beldelerimizle bir anlam ifade edecektir.

              Şebinkarahisarlılar olarak öncelikle son dönemde anlaşılmaz bir şekilde , bilinçli ya da bilinçsiz olarak ifade edilmeye çalışılan yukarıda isimlerini saydığımız kader birliğimiz olan ilçelerimizin yerleşim alanlarından oluşan bölgeyi içinden akan bir ırmağın ismi ile eş tutarak Kelkit Vadisi , Kelkit Havalisi , Kelkit Yöresi olarak isimlendirme gayretine sonuna kadar karşı çıkmalı ve buna son vermeliyiz. Bizim yöremizde kullanılacak ortak isim geçmişte Karahisar’i Şarki, Şarki Karahisar, Şebinkarahisar Sancağı, Şebinkarahisar Vilayeti ;Şebinkarahisar Vadisi, Şebinkarahisar Yöresi ve Şebinkarahisar  Havalisi ise gelecekte de bu ismi korumalı ve bu kavram kargaşasına son vermeliyiz.Gelecek nesillerimize bu hassasiyetimizi ortaya koyup memleketimizin isminin bir algı yanlışlığı ile bölgenin merkezi olma özelliğini sulandıracak anlayıştan uzak tutmalıyız.

              Osmanlı Devleti döneminde , Şebinkarahisar, Karahisar’ı Şarki ismi ile müsemma , bir Amasya, bir Kayseri, bir Manisa, bir Trabzon neyse aynı hukuki statüde bölgenin merkezi alan bir sancak. Yine diğer önemli özelliği Kanuni Sultan Süleyman’ın dahi idarecilik yaptığı bir Şehzade Sancağı olma vasfına haiz. Şu an vilayetimiz olan Giresun’un , şu an büyükşehir belediyesi statüsünde olan Ordu’nun belli dönemlerde bağlı bulunduğu bir idari merkez. Yine Osmanlı Devletinin sona ermesi Cumhuriyetimizin kuruluşundan itibaren devletimize 1933 yılına kadar 10 yıl vilayetlik yapmış bir merkez.1915 Ermeni İsyanları ve sonrasında yaşanan birkaç büyük yangın ve depreme rağmen yine bölgenin her yönü ile merkezidir. Şebinkarahisar 1933 yılında vilayetlik hakkı elinden alınıp ilçeleri ile idari bütünlüğü sona erdirilip Giresun’a idari yönden bağlı olsa da bölgenin merkezi olma vasfı hiçbir şekilde kesintiye uğramamıştır. Bunun nedeni de son dönemde bir çok kazanımını kaybederek , yozlaştırılmaya çalışılsa da binlerce yıllık tertemiz kültürel alt yapısıdır.

            Cumhuriyetimizin 100. Yılına ulaşmasına 8 yıl var. 92. Yıllık süreçte Şebinkarahisar Yöresinin hala çözüme kavuşmamış hayati öneme haiz sorunları var. Yöre insanı olarak artık bu sorunlarımızı gelecek nesillerimize kötü bir miras olarak  kalmaması için bu tarihe kadar neler yaptık, hangi zorlukları aştık, nerede hataları yaptık ve bundan sonra geleceğe dönük sağlıklı bir sürece girmek için neler yapmalıyız, özeleştirilerimizi de yaparak bunları  biran evvel konuşma ve yol haritalarımızı çizme zamanı olduğunu düşünüyorum.

            Evliya Çelebinin seyahatnamesini okuyalım ve Şebinkarahisar’ın ta o dönemdeki büyük üretim gücünü bir gözden geçirelim.Şu an ki durumumuzla ülkemizin kuruluşundan itibaren her ilçemizin gelişim durumuna baktığımızda bizim durumumuza benzer bir örneğin olduğunu görmek mümkün değildir. Bu nedenle şapkamızı önümüze koyup düşünmek ve stratejilerimizi iyi çizmemiz gerekir. Yukarıda kısaca bahsetmeye çalıştığımız bir kültür ve medeniyet şehri ve çok bakir haliyle hazinelerle dolu şehrimizi sağlıklı bir zeminde geleceğe hazırlamak için her şeyin başı planlama, planlama ve planlamadır.

           Planlamadan kastım ise şudur, idari bütünlüğü ile birlikte tüm Şebinkarahisar,  Cumhuriyetimizin 100. Yılına kadar çevreye duyarlı ve sağlıklı bir zeminde her yönü ile bozulmadan hangi ekonomik unsurlarla geliştirilip geçmiş dönemlerdeki canlı ve diri pozisyonuna getirilebilecektir. Bunu sorgulamalı ve bu yönde kafa yormalıyız. Yani Şebinkarahisar gelecekte, sanayi şehrimi olacak, eğitim, kültür ve turizm şehrimi olacak, tarım ve hayvancılık şehrimi olacak, madencilik şehrimi olacak veya başkaca bir sektörle mi gelişecek , bu beyin fırtınasını yapmak lazım. Okuyucularımız şunu diyebilirler, ya bunu zaten merkezi ve yerel yönetimler zaten yapar .Bunun doğru olmadığını düşünüyorum. Şebinkarahisar farklı yapısı olan bir bölgedir. Şebinkarahisar’ı sadece geçmişte  idari bütünlüğü altında olan ilçelerden oluşan ve yerelde yaşayan yetmiş-seksenbin  kişilik bir nüfustan ibaret olarak görürsek hataya düşeriz. Şebinkarahisar’ı idari bütünlüğünün olduğu dönemde kader birliği olan ilçelerinden maalesef göç ederek büyük şehirlere giderek mücadeleye girişen ancak er geç memleketine dönem hayali kuran asgari beşyüzbin kişilik  bir yöre nüfusu ile gözümüzde canlandırıp yöremizin planlamasını buna göre yapmalıyız.

            Bunun için şahsen bir Bölge Kalkınma Çalıştayı yapmanın zamanının gelip geçtiği kanaatindeyim. Bu çalıştay Şebinkarahisar ve kader birliği yaptığı yöremiz ilçelerinin katılımı ile bölgedeki tüm ilçelerin merkezi ve yerel yöneticilerinin , bölgedeki tüm üniversitelerin ve akademik camianın,  yereldeki ve büyükşehirlerde yöre insanımızın kurmuş olduğu sivil toplum kuruluşlarımızın , tüm yöre temsilcisi siyasilerimizin, basın temsilcilerimizin, kanaat önderlerimizin katılımı ile uzun bir hazırlıkla alt yapısı oluşturulduktan sonra bölgenin merkezi olan Şebinkarahisar’da yapılmalıdır.Bu çalışma aynı zamanda basın ayağının güçlü tutulması ile yöremizin tanıtımı açısından da büyük önem taşıyacaktır.

              Yöremizin hala bozulmamış, bakir , bir doğası ve organik tarıma elverişli ancak hatalı tarım uygulamaları nedeniyle bozulma riski taşıyan toprakları var. Bu çalıştayı gelecek nesillerimize sağlıklı bir çevre bırakmak istiyorsak yapmalı ve yol haritamızı belirlemeliyiz. Memleketimiz , yöremizle bir yandan da güzel gelişmelere gebe. Gerek vilayetimizle gerekse İstanbul  bağlantı yollarımızın gecikmeli bir şekilde de olsa  yapımı , gerekse de havaalanının faaliyete geçmesi gelişmeleri büyük oranda tetikleyecek. Bu nedenle de gelecekte olabilecek bu hızlı gelişme beklentisine göre yöremizi hazırlamamız gerekecektir. Şehirlerimizin alt yapısı ve üst yapısını muhtemel gelişime göre hazırlamamız çok büyük önem arzetmektedir.Şayet bu hazırlıkları yapmazsak en büyük servetimiz olan sağlıklı bir yaşam sürmemiz için büyük önem arz eden doğamızı kaybedeceğiz. Bu konuda bölgemize yapılan HES’ler büyük sıkıntı oluşturmakta olup, bunlardan ders çıkarmamız gerekmektedir. Bunun için de konusunda uzman katılımcıların belirleyeceği planlama kapsamında yapılacak alt yapı ile çalıştay öncesi yöremizin her yönü ile fotoğrafı çekilip hazırlanacak sunumlarla geleceğe dönük yol haritalarımız belirlenmelidir.Çalıştay süresince yapılacak sunumlar ve tartışmalarla yöremizin gelişim haritası bir sonuca bağlanarak merkezi ve yerel yöneticilerimize ve diğer paydaşlara ufuk açıcı olacaktır. Sonrası süreçte de bu çalıştayın sonuçları bölgemize yapılacak yatırımlar öncesi belirleyici olabilecektir. Burada amaç Şebinkarahisar ve yöresinde ne yapılabilir ne yapılamazın belirlenmesi ve bu yörenin hangi konularda uzmanlaşacağı ve merkez olacağının belirlenmesidir.

                            Ükemizin bir çok il ve ilçesi belli ürünleri ile marka değerine ulaşmış ve belli başlı sektörlerin uzmanlaştığı lokasyonlar olarak katma değeri yüksek ürünleri ile ön plana çıkmışken bizim hala bu noktada beklemede kalmamızın kayıp olduğu aşikardır. Basit bir örnek verecek olursak .İstanbul’daki STK Yöneticiliğimiz döneminde İstanbul Şebinkarahisar STK Platformu olarak birkaç kez görüşme fırsatı bulduğumuz Orman ve Su İşleri Bakanımız Sayın Prof. Dr. Veysel Eroğlu bir çok kez umuma açık toplantılarda yaptığı konuşmada Şebinkarahisar’ı CEVİZ DÜNYASI yapacağız diyerek, hem devletimizin temsilcisi hem de bir akademisyen  olarak,  Orman ve Su İşleri Bakanlığının yöremize bakışını bu mesajla vermiştir. Bu mesajı doğru okuyarak bu çalıştayda işlenmesinin çok faydalı olacağını düşünüyorum.

                           Sonuç olarak ülkemizin en nev’i şahsına münhasır ve bakir yörelerinden biri olan Şebinkarahisar’ımızın , Cumhuriyetimizin kuruluşundan bugüne kadar yaşanılan sürecin fotoğraflanması, 100. yıla kadar önümüzdeki 8 yıllık süreçte yapılabileceklerin belirlenmesi adına,  yöremizin çözümlenemeyen bir çok ana sorununun bilimsel yollarla tahlili ve çözüm yollarının belirlenmesi, gelecek ikinci yüzyılına girerken tüm ana sorunlarını çözmüş ve yörenin gelişimine dönük ana başlıklarının belirlenerek tüm paydaşların görev tanımlarının yapılarak çalışmalarına başlaması için gerekli stratejilerin belirlendiği bir Kalkınma Planı oluşturulması için zaruri olan Şebinkarahisar Yöresi Bölgesel Kalkınma Çalıştay’ının organize edilmesini tüm merkezi ve yerel yöneticilerimize, akademisyenlerimize, sivil toplum kuruluşlarımıza hasılı tüm camiamıza , öneriyor ve talep ediyorum.

                                                                                                                                  AV.HAKAN ÖZBAY      

Bu yazı toplam 2636 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2006-2015 Şebin Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.